bullet

Giriş

bullet

Cinsellik Nedir?

bullet

Cinsellikte Hormonların Etkisi Nedir?

bullet

Meme Kanserinde Kullanılan Tedavi Yaklaşımlarının Cinselliğe Etkisi Ne?

bullet

Cerrahi Tedavi

bullet

Radyoterapi

bullet

Kemoterapi

bullet

Hormonal Tedavi

bullet

Meme Kanseri Tanısı Alan Hastalarda Görülen Cinsel Sorunlar ve Başetmede Etkili Girişimler?

bullet

Cinsel ilişkiye istek kaybı

bullet

Orgazma ulaşma zorluğu

bullet

Haznede kuruluk /esneklikte azalma

bullet

Ağrılı cinsel ilişki

bullet

Memenin kaybı / meme ucunda his kaybı

bullet

Beden imajında değişikliktir – ameliyat izi, meme kaybı, saç dökülmesi vb.

bullet

Depresyonla başetme

bullet

Yorgunlukla başetme

bullet

Üreme sorunları – geçici veya kalıcı

bullet

Gebelikten korunma

bullet

Erken menopoza girme

bullet

Erkekler Bu Dönemde Eşlerine Destek Olmak İçin Ne Yapmalı?

Giriş?

Meme kanserinin tedavisinde kullanılan temel üç tedavi yaklaşımı vardır: cerrahi tedavi, ışın tedavisi (radyoterapi), ilaçla tedavi (kemoterapi ve hormonal tedavi). Bu tedavilerin en önemli etkisi kanser hücresini yok etmek veya kontrol altına almaktır.

Bununla birlikte bu tedaviler bedende değişikliklere neden olarak ve hormonal dengeyi bozarak da meme hastalarının cinsel yaşamını etkileyebilmektedir.

Bu yazı, meme kanserinde kullanılan tedavilerin cinselliğe olan etkisini anlamanız ve cinsel sorunlarla başa çıkmada destek olması için hazırlanmıştır.

 

Cinsellik Nedir?

Cinsellik sadece cinsel ilişki değildir. Cinsellik; kendilik algılamasıdır, kendini ifade etmedir ve diğerler insanları algılamadır.

Cinsellik zihinde başlar. Beynimiz; hayal kurarak, geçmişi hatırlayarak, görselleştirerek ve hissederek cinselliğe ilgi duymamızı sağlar ve gördüğümüz nesnelere, duyduğumuz kelimelere, hissettiğimiz kokulara ve dokunduğumuz nesnelere bağlı cinselliğe ilişkin düşüncelerimizi yaratılır.

Cinsellik her kadında farklıdır. Din, kültür, yaş ve psikolojik durum gibi cinselliği etkileyen pek çok etken vardır. Cinsellik farklı şekillerde ifade edilebilir: giyidiniz kıyafetler, sergilediğiniz davranışlar, bakışlar, konuşmalar vb.

Her insan için cinsellik önemlidir ve kanser tanısı almak bunu değiştirmez.

 

Cinsellikte Hormonların Etkisi Nedir?

Hormonlar bedenin işleyişini etkileyen maddelerdir. Onlar bir hücre grubundan diğer hücre grubuna bilgi ve emirleri taşıyarak posta görevini üstlenir. Hormonlar büyüme, gelişme ve üretim gibi bedenin pek çok işlevini de kontrol eder.

En önemli kadın cinsellik hormonları östrojen ve progesteron'dur.

Östrojen, haznenin nemliliğini sağlar ve cinsel ilişki sırasında salgılanması artar. Menopozdan sonra östrojen düzeyi düşer. Bu da haznenin esnekliğini kaybetmesine ve haznede kuruluk hissinin artmasına neden olur. Progesteron ise, doğurganlığı kontrol eder ve kadın vücudunun hamileliğe hazırlanmasında destek olur.

Östrojen ve progesteron genellikle yumurtalıklarda üretilir. Az bir miktarı da böbreklerin üzerinde yer alan adrenal bezlerde üretilir. Gereksinim olduğunda bu hormonlar yağlı dokudan da üretilir.

Kadın vücudunda az da olsa androjenler gibi erkek cinsellik hormonları salgılanır. Bunlar da kadınların cinsel isteğinin sürdürülmesinde önemli rol oynar. Androjenler; yumurtalıklardan, adrenal bezlerden ve periferik dokudan üretirler.

 

Meme Kanserinde Kullanılan Tedavi Yaklaşımlarının Cinselliğe Etkisi Ne?

Meme kanserinin tedavisinde kullanılan temel üç tedavi yaklaşımı vardır: cerrahi tedavi, ışın tedavisi (radyoterapi), ilaçla tedavi (kemoterapi ve hormonal tedavi). Bu tedaviler bazı meme hastaların cinsel yaşamını etkilemez iken, bazılarınınkini çok fazla etkilemektedir. Bu etkilenme önceden var olan cinsel sorunlara, cinselliğe negatif tutuma, yaşa-bağlı değişikliklere, psikolojik duruma ve uygulanan tedavi yönteminin (cerrahi tedavi, kemoterapi, radyoterapi, hormonal tedavi) neden olduğu yan etkilere (beden imajında değişiklik, yorgunluk, bulantı-kusma, menopozal semptomlar vb) bağlı kadından kadına farklılık göstermektedir.

Cerrahi Tedavi

Çoğu meme hastasına cerrahi tedavi uygulanmaktadır. Bazılarında sadece memenin bir kısmı çıkartılırken (meme koruyucu cerrahi), bazılarında tüm meme çıkartılmaktadır (mastektomi). Özellikle meme tam olarak çıkartıldı ise kadınlar cinsel kimliğini kaybettiğini düşünerek kendisi daha az çekici hissedebilir veya memesi olmadığından eşinin onu reddedeceğini, ondan uzaklaşacağını düşünebilir.

Memenin tam olarak çıkartılması meme ucu uyarılmasını sağlayan sinirleri zedeleyebilir ve meme ucunun uyarılma düzeyini azaltabilir. Meme koruyucu cerrahiyi takiben ise meme ve meme ucu duyarlılığı aynı kalır, azalmaz.

Meme kanserinin yayılmasını önlemek için bazen koltuk altı lenf bezleri çıkartılabilir. Eğer doktorunuzun veya hemşirenizin önerdiği hareketleri yapmaz ve uyarılara uymazsanız kol şişer (lenfödem) bu da görünümünüzü bozar, giyinme gibi günlük hareketleri yapmanızı engeller. Çekiciliğinizi kaybettiğinizi düşünerek öz-güveniniz azalabilir, bu sorunu engellemek için kol hareketlerini düzenli yapmalısınız.

 

Işın Tedavisi (Radyoterapi)

Işın tedavisi sırasında, ışın tedavisinin etkileri ile başa çıkmak için bedeniniz çok fazla enerji kullanır. Tabi bu da çoğu kadının ışın tedavisi sırasında ve sonrasında kendisini yorgun hissetmesine neden olur. Yorgunluk, birkaç hafta veya aylar boyunca devam edebilir. Bu dönem içinde iş yapma gücünüz azalabilir, cinsel ilişkiye girme isteğinizi kaybedebilirsiniz. Bu normaldir ve kendinizi zorlamamalısınız.

Meme dokusuna uygulanan ışın tedavisi, tedavi alanının kızarmasına, tedavi alanındaki dokunun soyulmasına ve o bölgede ağrı hissetmenize neden olabilir. Tedavi süresi sona erdikçe de ışınlama bölgesindeki doku koyulaşabilir, meme boyutları biraz değişebilir, memenizin şiştiğini hissedebilirsiniz. Işın tedavisine bağlı gelişen bu etkiler genellikle hafif ve geri dönüşümlüdür. Tedaviyi takiben memedeki bu değişiklikler iyileşir ve meme tedavi öncesi görünümünü tekrar kazanır. Tedavi sırasında koltuk altı kılları dökülür, fakat tedavinin sonlanması ile belli bir süre içinde tekrar çıkmaya başlar. Işın tedavisine bağlı gelişen bu değişiklikler beden imajınızın değişmesine, öz-güvende azalmaya neden olarak cinsel ilişkiye girme isteğinizi azaltabilir.

Buna ek olarak bazen eşiniz sizi yormamak ve bu dönemi rahat geçirmenizi sağlamak için cinsel anlamda sizinle birlikte olmayabilir. Bu da onun sizi önemsemediğini göstermez. Birlikte olmak istiyorsanız iyi olduğunuzu ve birlikte olabileceğinizi ifade edebilirsiniz.

Bazen eşiniz ışın kaynağı olduğunuzu ve ışınların onu da etkileyebileceğini düşündüğünden yada görünümünüze uyum sağlamakta zorlandığından sizinle birlikte olmaktan kaçınabilir, bunun için onları suçlamamalı, ışın kaynağı olmadığınızı ifade ederek size sarılabileceğini söylemeli, ona sarılarak destek olmalı ve bedeninize uyum sağlaması için ona zaman tanımalısınız.

 

Kemoterapi

Kemoterapi tedavisine bağlı gelişen yan etkiler (kilo artışı, saç dökülmesi ve ağız yaraları gibi) beden imajını etkileyerek çekiciliğinizin azalmasına ve (yorgunluk, bulantı-kusma, ishal, kabızlık)  kendinizi çok yorgun ve hasta hissetmenize neden olarak cinsel ilişkiye girme isteğinizi azaltabilir.

Kemoterapi aynı zamanda yumurtalıklardan üretilen hormonların miktarını azaltabilir. Bu adetinizin kesilmesine veya düzensiz adet görmenize neden olarak erken menopoza girmenize sebep olabilir. Erken menopoza girerek tipik menopoz semptomlarını (sıcak basması, haznede kuruluk, cinsel ilişki sırasında ağrı) yaşamaya başlarsınız ve buna bağlı cinsel ilişkiye girme isteğiniz azalabilir. Tedaviyi takiben bazı hastalar tekrar adet görürken, bazıları erken menopoza girer. Eğer hamile kalmayı düşünüyorsanız bu konuyu kendi hekiminizle konuşmalısınız.

Kemoterapi hazne dokusunu da etkileyerek haznede kuruluğa,  cinsel ilişki sırasında ağrı hissetmenize neden olabilir. Bu da cinsel ilişki isteğinizin azalmasına katkıda bulunabilir.

 

Hormonal Tedavi

Vücutta doğal olarak üretilen hormonlar bazen meme kanserinin gelişmesinden sorumlu olabilir. Memedeki kitlenin gelişimini sağlayan bu hormonların etkisini baskılamak için ve dolayısı ile kitlenin küçülmesini ve kanserin yayılmasını engellemek için bazı meme hastalarına hormonal tedavi verilebilir.

Meme kanserinin hormonal tedavisinde en sık kullanılan ilaç Tamoksifen’dir. Tamoksifen kemoterapiye kıyasla daha az yan etkiye neden olmaktadır. Bazı hastalar hormonal tedavinin neden olduğu yan etkileri hissetmez iken, bazıları bu yan etkileri çok yoğun yaşayabilir. Tamoksifen östrojeni baskıladığından haznede kuruluk hissi, cinsel ilişki sırasında ağrı / hassasiyet, sıcak basması, kilo artışı, cinsel istekte azalma ve duygu-durum (depresyon gibi) değişiklikleri gibi hastaların menopoz benzeri bulgular yaşamasına neden olabilir. Bu yan etkiler de sizin cinsel yaşama ilginizi ve isteğinizi azaltabilir.

Bu ilaçlar, sizde kalp hastalığı ve kemik zayıflığı (osteoporoz) gelişme riskini azaltırken, rahim kanseri gelişme riski az da olsa arttığından düzenli olarak bir kadın-doğumcuda yıllık muayenelerinizi yaptırmanız önemlidir.

Meme Kanseri Tanısı Alan Hastalarda Görülen Cinsel Sorunlar ve Başetmede Etkili Girişimler?

Meme kanseri tanısı konulduğunda öncellikle, iyileşmeye yönelik girişimlere yoğunlaşmanız normaldir, çünkü tedavi sürecine başlamadan genellikle tedavinin cinsel yaşamınıza, beden imajınıza ve size olan etkisini düşünmezsiniz.

Meme kanserinde kullanılan tedavi yaklaşımların neden olduğu en önemli cinsel sorunlar:

bullet Cinsel ilişkiye istek kaybı
bullet Orgazma ulaşma zorluğu
bullet Haznede kuruluk /esneklikte azalma
bullet Ağrılı cinsel ilişki
bullet Memenin kaybı / meme ucunda his kaybı
bullet Beden imajında değişikliktir – ameliyat izi, meme kaybı, saç dökülmesi vb.
bullet Depresyonla başetme
bullet Yorgunlukla başetme
bullet Üreme sorunları – geçici veya kalıcı
bullet Gebelikten korunma
bullet Erken menopoza girme

 

Meme kanserinin ve tedavisinin neden olduğu çoğu cinsel sorunlar geçicidir. Bazı uygulamalar yaparak bu sorunlarla baş edilebilir. Bu bölümde yer alan öneriler size bu sorunlarla baş etmede destek olacaktır.

 

Cinsel İlişkiye İstek Kaybı

Cinsel ilişkiye ilgi ve istek kaybı – düşük libido – meme kanseri tedavisi sırasında sık ifade edilen bir sorundur. Bunun nedeni genellikle kemoterapi ve ışın tedavisinin neden olduğu yorgunluk veya meme kanserine ilişkin endişelerdir. Tedavinin tamamlanması ile cinsel isteğiniz eski hale döner.

Ne yapmalı?

ü      Eşinizle tanı ve tedaviye ilişkin duygularınızı paylaşmalısınız.

ü      Eşinize sarılmalı ve onunla el ele tutuşmalısınız.

ü      Cinsel ilişkiye kendinizi hazır hissettiğinizde başlamalı ve bunu eşinizle paylaşmalısınız.

ü      Cinsel ilişki sırasında kullandığınız pozisyonlar rahat değilse, farklı pozisyonlar denemelisiniz.

ü      Uzun süreli olmaktan ziyade kısa süreli sevişmelisiniz.

 

 

Orgazma Ulaşma Zorluğu

Kadınların orgazma ulaşma yeteneği genellikle kanser tedavisine bağlı değişmez. Orgazma ulaşmada farklı yöntemler denenebilir.

     Ne yapmalı?

ü      Kendinizi iyi hissetmeniz için eşinize sarılarak veya elini tutarak dışarıda birlikte dolaşabilirsiniz.

ü      Mum ışığı veya dinlendirici bir müzik eşliğinde romantik bir ortam yaratabilirsiniz.

ü      Eşinizden size masaj yapmasını isteyebilirsiniz.

ü      Eşinizle cinsel yaşamınızı düşünmeli ve geçmişteki olumlu cinsel deneyimlerinizi zihninizde canlandırmalısınız. Düşünceler cinsel arzuyu olumlu etkiler.

ü      Orgazma ulaşmada destek olması için elektronik vibratörler kullanabilirsiniz.

ü      Orgazma ulaşıp ulaşmadığınızı eşinizle paylaşmalı ve bu yönde onu yönlendirmelisiniz.

ü      Cinsel ilişki sırasında kendiniz ve kaslarınız  rahat olmalıdır.

ü      Cinsel ilişkiye kendinizi hazır hissettiğinizde başlamalı ve bunu eşinizle paylaşmalısınız.

 

Haznede Kuruluk /Esneklikte azalma

Haznede kuruluk/esneklik kaybı meme kanseri tanısı ile kemoterapi ve hormonal tedavi alan hastalarda hormonal dengenin bozulmasına bağlı sık yaşanan bir sorundur. Doğal nemlilik süreci bozulduğundan haznede mantar enfeksiyonları gelişme riski artar.

 

Ne yapmalı?

ü      Mantar enfeksiyonu gelişirse hekimle görüşerek uygun ilacı almalısınız.

ü      Enfeksiyonlardan korunmak için rahat, pamuklu, beyaz iç çamaşırı giymelisiniz. Kot ve strech pantolon giymemeli, sentetik iç çamaşırı kullanmamalısınız.

ü      Genital bölgeyi tahriş edeceğinden perine bakımında sabun, gebelikten korunma araçları ve kremler kullanmamalısınız.

ü      Haznedeki kuruluğu azaltmak için alkol içermeyen su-bazlı kayganlaştırıcılar kullanabilirsiniz. Mantar enfeksiyonu gelişme riskini artıracağından vazelin veya yağ-bazlı kayganlaştırıcılar kullanmamalısınız.

ü      Eşinizden kayganlaştırıcıyı cinsel ilişkiden önce tüm organına ve haznenizin girişine ve iç kısmına uygulamasını isteyiniz.

ü      Cinsel ilişkiden önce haznenin gevşemesini ve nemliliğini sağlamak ön sevişme süresini daha uzun tutmalısınız.

 

Cinsel İlişki Sırasında Ağrı

Cinsel ilişki sırasında ağrı, genellikle kemoterapi ve hormonal tedavi sırasında hormonal dengenin bozulmasına ve hazne dokusunu etkilenmesine bağlı meme hastaları tarafından sık ifade edilen bir sorundur. Buna ek olarak ruhsal açıdan kendinizi kötü hissetmeniz bu sorunun şiddetini daha fazla arttırabilir, geçmişte cinsel ilişki sırasında hoşlandığınız pozisyonlar rahatsız edici olabilir. Hastalığın meme dokusu dışında vücudunuz başka bölümlerine (kemik) de yayılması ağrı hissetmenize neden olabilir.

 

Ne yapmalı?

ü      Cinsel ilişkiden önce derin bir nefes almalı, tüm vücudunuzu gevşetmeli ve rahatlamalısınız.

ü      Vücudunuzun herhangi bir bölümünde olan ağrı için ağrı kesici kullanıyorsanız, ağrı kesicinizi cinsel ilişkiden önce almalısınız.

ü      Cinsel ilişki sırasında ağrıya neden olmayacak farklı pozisyonlar denemelisiniz. Ağrıdan çok alacağınız zevki düşünmelisiniz.

ü      Perine kaslarını güçlendirerek ağrıyı azaltmak için Kegel egzersizlerini yapmalısınız – Bu egzersizi öğrenmek için idrarınızı yaparken, idrarınızı tutmalı ve bırakmalısınız. Daha sonra idrarınızı yapmadan karın ve bacak kaslarınızı kasmadan  hazne ve makat etrafındaki kaslarınızı birlikte kasıp bu hareketi yapmaya çalışmalısınız. Bu hareketi önce günde 10 kez yapmalı, giderek arttırılmalı.

ü      Kasların gevşemesini sağlamak için kas gevşeme tekniklerini uygulamalısınız – Derin bir nefes alıp verdikten sonra kaslarınıza yoğunlaşarak baştan ayağa doğru tek tek kaslarınızı kasıp gevşetmelisiniz.

ü      Yukarıda yazılı olan öneriler işe yaramaz ise hekiminizle bu konuyu görüşmelisiniz.

 

Memenin Kaybı /Meme Ucunda His Kaybı

Cerrahi tedaviyi takiben tüm memenizi, memenin bir kısmını veya meme ucunu kaybedebilirsiniz. Memenizi kaybetmek kendinize olan güveninizi azaltabilir, kadınlık algılamanızı etkileyebilir. Bedeninizdeki bu kaybı kabullenmek için belli bir süre gerektirebilir. Belli bir süre cinsel ilişki sırasında göğüslerinize dokunulduğunda aldığınız hazzı hissetme duygusunu kaybedebilirsiniz.

     Ne yapmalı?

ü     Tüm memeniz alındı ise hem bedenin yapısının bozulmaması hem de kendinizi rahat hissetmek için meme protezi kullanabilirsiniz.

ü      Protez kullanımınıdan rahatsız oluyursanız ve istiyorsanız ameliyatınızı yapan hekimle görüşerek cerrahi tedaviyi takiben  belli bir süre sonra farklı yöntemler (jel veya kas dokusu) kullanılarak yeni bir meme oluşturulmasını (meme rekonstrüksiyonu) düşünebilirsiniz (Şekil 6). Bu beden imajınızın iyileşmesini ve kendinizi daha çekici hissetmenizi sağlayacaktır. Tabi bu ameliyat meme ucuna dokunma ve bundan haz alma duyusunu iyileştirmeyecektir.

ü      Eşinizden bedeninizin cinsel açıdan duyarlı olan diğer bölgelere dokunmasını isteyebilirsiniz – boyun, bacakların iç kısmı vb.

ü      Bedeninizde cinsel açıdan duyarlı olan diğer bölgeleri keşfediniz.

ü      Kendinizi tek başınıza veya eşinizle aynanın karşısında çıplak olarak seyredin ve değişen bedeninize  uyum sağalamaya çalışın. Unutmayın, zamana ihtiyacınız var.

ü      Bedeninizde meydana gelen değişiklikleri eşinize gösterin ki sizin neler hissettiğinizi anlayabilsin.

 

 

Değişen Beden İmajına Uyum

Meme kanserinde kullanılan tedavi yöntemlerine bağlı gelişen saç kaybı, kilo artışı, kol şişmesi, meme kaybı, protez kullanımı beden imajınızı değiştirebilir. Bu değişikliklerin bazıları geçici iken bazıları kalıcı ve kalıcı olan değişikliklere uyum sağlamak zaman alır. Beden imajı nasıl göründünüz ile değil kendinizi nasıl gördüğünüzü algılamanızla ilgilidir.

Bu değişiklikler doğrudan cinsel yaşamınızı etkilemeyebilir, fakat kadınlık duygunuzu, çekiciliğinizi, kendinize olan güveninizi etkileyebilir ve eşinizin sizi terk edeceğinden korkabilirsiniz bunları hissetmeniz normaldir.

     Ne yapmalı?

ü      Bedeninizdeki değişikliklere uyum sağlayıncaya kadar cinsel ilişki sırasında daha loş bir ortam kullanınız.

ü      Duygularınızı eşinizle paylaşınız.

ü      Bedeninizde meydana gelen değişiklikleri eşinize gösterin ki sizin neler hissettiğinizi anlayabilsin.

ü      Kıyafetlerinizi bedeninizdeki değişiklikleri kapatacak şekilde seçiniz.

ü      Saç kaybını gizlemek için peruk, eşarp gibi farklı araçlar kullanabilirsiniz.

ü      Bedeninizin görünümünden rahatsız oluyorsanız cinsel ilişki sırasında kendinizi gizleyecek pozisyonlar seçiniz.

 

 

Depresyonla Baş Etme

Meme kanseri tanısı almak sadece sizin değil her kadının kendini mutsuz hissetmesine neden olabilir. Tedavinin neden olduğu etkileri yaşamak bu duygu daha da artırabilir. Uykusuzluk çekebilir, insanlarla görüşmeyi, günlük işlerinizi yapmayı ve yemek yemeyi istemeyebilir ve kendinizi halsiz ve bitkin hissedebilirsiniz. Cinsel ilişki isteğiniz de azalabilir.

    Ne yapmalı?

ü     Size pozitif enerji veren insanlarla görüşmelisiniz. Bu sizi olumsuz düşüncelerden ve şu an neler yapmanız gerektiğini düşünmekten uzaklaştırabilir.

ü      Mümkün olduğu kadar hareketli olmalısınız. Egzersiz ve insanları eve davet etmek gibi günlük planlar yapmalısınız.

ü      Komik bir program seyrederek, yürüyüş  yaparak, masaj yaptırarak kendinizi mutlu hissetmeye çalışın.

ü      Kendinizi yorgun hissetseniz dahil her sabah aynı saatte yataktan kalkın, kendinizi zinde hissettirecek hareketler yapınız.

ü      Gün içinde ve yatmadan önce şekerleme yapmayınız.

ü      Gevşeme tekniklerinden yararlanabilir, meditasyon yapabilirsiniz.

ü      Yukarıda yazılı olan öneriler kendinizi iyi hissetmede destek olmuyorsa hekiminizle konuşup gereken tıbbi tedaviyi almalısınız.

 

Yorgunlukla Baş Etme

Özellikle kemoterapi ve ışın tedavisi sırasında beden tedavinin neden olduğu hasarı tamir etmek için çok fazla enerji harcaması gerektiğinden kendinizi yorgun ve bitkin hissetme duygusu artabilir.

 

 Ne yapmalı?

ü      Kendinizi çok yorgun ve bitkin hissediyorsanız gün içinde tek uzun süreli dinlenme uykusu yerine kısa süreli birkaç kez uyuyabilir veya sadece yatak içinde dinlenebilirsiniz.

ü      Gün içinde yapacağınız işleri planlamalı ve kendinizi çok fazla yormamalısınız

ü      Kendinizi iyi hissetmek için hareketler veya yürüyüş yapabilirsiniz

ü      Bazı görevlerinizi yerine getirmek için diğer aile fertlerinden destek isteyebilirsiniz

ü      Yukarıda yazılı olan öneriler kendinizi iyi hissetmede destek olmuyorsa hekiminizle konuşup gereken tıbbi tedaviyi almalısınız.

 

 

Üreme Sorunları

Özellikle kemoterapi ve hormonal tedavi çocuk doğurma yeteneğinizi kalıcı veya geçici olarak etkileyebilir. Eğer ileride çocuk sahibi olmayı düşünüyorsanız bu konuyu hekiminizle konuşmalısınız.

 

Gebelikten Korunma

Kemoterapi ve hormonal tedavi erken menopoza girmenize sebep olarak gebe kalma riskinizi azaltsa da, tedavi sırasında gebelikten korunma yöntemlerini kullanmıyorsanız az da olsa gebe kalma ihtimaliniz vardır. Fakat tedavi süreci tamamlanıncaya kadar gebe kalmanız hem kendiniz için hem de doğacak bebek için sakıncalıdır. Bu konuyu hekiminizle tartışmalısınız.

 

Erken menopoza girme

Kemoterapi ve hormonal tedaviye bağlı östrojen üretimi baskıladığından uykusuzluk, haznede kuruluk hissi, cinsel ilişki sırasında ağrı / hassasiyet, sıcak basması, cinsel istekte azalma ve duygu-durum (depresyon, sinirlilik gibi) değişiklikleri gibi menopoz benzeri bulgular yaşayabilirsiniz. Bu semptomlar cinsel yaşamınızı olumsuz yönde etkileyebilir.

 

Ne yapmalı?

ü      Vajinal kuruluğu önlemek için su bazlı kayganlaştırıcılar ve vajinal dilalatörler kullanabilirsiniz,

ü      Sıcak basmalarını önlemek için:

o       Pamuklu, hafif kıyafetler giymeli sentetik ve yünlü kıyafetleri kullanmaktan kaçınmalısınız

o       Aşırı sıcak ortamda kalmaktan kaçınmalısınız

o       Sigara, çay, kahve tüketimini azaltmalısınız

o       Gevşeme egzersizleri yapmalısınız

o       Yatmadan önce ılık bir duş almalısınız.

ü      Kendinizi iyi hissetmek için düzeli egzersiz yapmalısınız.

 

Erkekler Bu Dönemde Eşlerine Destek Olmak İçin Ne Yapmalı?

Meme kanserinde kullanılan tedavi yaklaşımları kadınların bedeninde oluşturduğu tüm değişikliklere rağmen, kadınlar eşinin hala onu sevip sevmediğini, çekici bulup bulmadığını duymak ister. Fırsat buldukça onlara duygularınızı ifade etmelisiniz.

Eşinizin bedeninde meydana gelen değişikliklere uyum sağlamak zaman alabilir. Kendisini sizin için çekici yapan diğer özelliklerini hatırlamalısınız: epri anlayışı, bilgiliği veya kişiliği. Bu eşinizin fiziksel görünümünden rahatsız olmanızı engelleyebilir. Eşinizle duygularınızı paylaşmalısınız.

Cinsel ilişkiye hazır olmadığını veya cinsel ilişkinin ona zarar vereceğiniz düşünerek onu korumak adına onunla birlikte olmayı istemeyebilirsiniz. Buna ek olarak ışın tedavisi sırasında ışın kaynağı olmayan eşinizi ışın kaynağı olduğunu sanarak bundan etkilenmemek için ona dokunmayı istemeyebilirsiniz. Eşinize dokunmalı, ona sarılmalı duygularınızı paylaşmalı, destek olmalı ve eşinizin ne hissettiğini ifade etmesi için izin vermelisiniz, onu dinlemelisiniz.

Tedaviyi takiben iyileşmesi için zaman tanımalı, cinsel ilişkiye kendini hazır hissettiğinde onunla birlikte olmalısınız. Eğer cinsel ilişkiye girmek istemiyorsa saygıyla karşılamalı, fakat farklı yollar (dokunma, sarılma, el ele tutuşma ve masaj yapma) kullanarak onu sevdiğinizi göstermelisiniz.

Eşinizin hastalığının bulaşıcı olabileceğini düşünebilirsiniz. Bu mümkün değil, çünkü kanser kişiden kişiye öpüşmekle veya cinsel ilişki ile bulaşmaz.

Eşinizi kaybedebileceğinizi düşünerek onsuz bir yaşam düşünmeye başlayabilirsiniz. Şu an o iyi ve kanser her zaman ölümcül bir hastalık değildir.

Önemli Olan Bedenimizin Görünümü Değil, Duygu ve Düşüncelerimizdir..


Yard.Doç.Dr. Gülbeyaz CAN